05.12.2023 - Safir Şehir Portalı & Firma Rehberi Teması
REKLAM ALANI

Benlik Kavramının Gelişiminde Ailenin Yeri

Benlik kavramı ve benlik hürmeti, benlik psikolojisi ve toplumsal psikoloji literatüründe değerli yere sahip olan kavramlardan biridir …

Benlik Kavramının Gelişiminde Ailenin Yeri
REKLAM ALANI

s ve davranış ağıdır.
Benlik hürmeti; çocuğun kendi kıymet, yetenek ve başarılarına bağlı olarak kendisi hakkında oluşturduğu doğal  duygular sonucu ortaya çıkar. Çocuğun benlik imajı birinci olarak aile içinde  gelişir. Çocuklar, ebeveynlerinin kendilerine ait hislerinden ve algılamalarından büyük ölçüde etkilenirler. Benlik hürmetinin gelişimi anne yahut anne yerine geçen kişinin çocuğa gösterdiği ilgi ve uygun yansımalı bağa bağlıdır. Çocuklar, ebeveynlerinin kendilerine  ilişkin hislerinden ve algılamalarından büyük ölçüde etkilenirler. Diğerlerinin hürmeti ve olumlu duygusal etkileşimi bireyde kendini sevmeyi geliştirir. Bu sayede duygusal kendilik ve egemenlik oluşur. 
Bireyin gelişiminde değerli tesire sahip en değerli değişken anne-babaların çocuklarına ait tavırlarıdır. Çocuk dünyaya geldiği anda  ilk etkileşimde bulunduğu şahıslar aile bireyleri ve bilhassa anne-babasıdır. Bu etkileşim çocuğun tüm ömrü boyunca devam eder. Çocuğun kişilik yapısının oluşmasında anne-baba tesirinin kıymetli bir yeri ve pahası vardır. Uyumlu ve özgür bir ailede, dengeli ve sağlıklı bağlar içinde yetişen çocuk, özerk bir birey olarak yetişkin hayatına ulaşabilir. Özerklik ihtiyacı kişinin aksiyonlarının denetim edildiği ya da o hareketlerde bulunmaya zorlandığını hissetmesi yerine, hareketlerinde, kendi ismine karar verebildiğini duyumsamasıyla ilgilidir. Aile, sağlıklı gelişim üzerinde en değerli etkiyi gösteren toplumsal çevredir. Bu sürecin en kıymetli adımını ise anne-baba takviyesi ve katkısı ile aile içerisinde bedellerin ve inançların içselleştirilmesi oluşturmaktadır.
Ergenlik müddetince, anne-babanın çocukları ile kurdukları olumlu alakaların; ergenlerin, âlâ oluş seviyeleri, benlik hürmeti, ahenk hünerleri ve özerk-benlik gelişimleri, toplumsal maharet ve etrafına ahenk sağlama seviyeleri üzerinde tesirli olduğu belirtilmektedir. Bununla birlikte bir çok araştırma bulgusu anne-baba bağlantısının ve iştirakinin yüksek seviyede yaşandığı aile ortamlarında yetişen çocukların olumlu davranışlar sergiledikleri ve kişilik gelişiminde avantajlı olduklarını ortaya koymaktadır. 
Günümüzde benlik hürmetini etkileyen birçok faktör araştırılmaktadır. Yüksek seviyede benlik hürmeti aile ile olumlu irtibat, kişinin kendi hayatı üzerinde denetime sahip olduğu duygusu, orta derecede risk alma isteği ve tesirli bir kişi olduğunu hissetmesi üzere faktörlerle alakalıdır.  En alt seviyede benlik hürmeti ise çoğunlukla ebeveyn baskısı üzere faktörlerle bağlantılıdır Ebeveyn tavrı; anne, baba ve çocuk ortasındaki etkileşimin çeşidine denir.  Çocuğa karşı takınılan anne-baba tavırlarını etkileyen birçok faktör vardır, bu faktörler ortasında; anne babanın beklentileri, toplumun bedel yargıları, anne ve baba olmaya hazır olma, anne ve babanın kendi çocukluk tecrübeleri, anne ve baba ortasındaki ilgi, çocukların sayısı vb. sayılabilir. Farklı ebeveyn tavırlarını ayırt etmeye yönelik çalışmalar ortasında Baumrind (1966) tarafından ileri sürülen ve “otoriter”, “açıklayıcı/otoriter” ve “izin verici” olarak adlandırılan üç stil geniş kabul görmüştür.
Otoriter tutum sergileyen ebeveyn tutumunda anne babanın kabul ve ilgisi düşük iken çocuk üzerindeki kontrol çok yüksektir. Otoriter anne-baba sevgisini, çocuk onların istediği gibi davrandıkça, şartlı gösterir. Sevgiyi bir pekiştireç olarak kullanır. İstenen davranışlar da çoğunlukla gelenek ve daha üst otoritelerce saptanmış kurallara uygun davranışlardır. Anne baba, kendisini toplumsal otoritenin temsilcisi olarak görür. Mutlak itaat bekler. Çocuğun davranışları katı standartlarla değerlendirilir, hata ve yanlış yapma hakkı tanınmaz. Baskı ve katı disiplin çocuğun kendini kabul ettirmesini zorlaştırır, uyumsuzluk görülür. Çocuk evde anne-babasında gördüğü olumsuz tutumları, diğer yetişkinlerle ve yaşıtları ile olan iletişiminde de uygular. Bu tip ailelerde yetişen gençlerle yapılan araştırmalarda, karar verme ve düşüncelerini ifade etme de güçlük yaşandığı ve öfke düzeyinin yüksek olduğu bulunmuştur. (Yavuzer, 2005)
Açıklayıcı/otoriter anne babalar, çocukları kısıtlayıcı yasaklayıcı olmaksızın denetlerken, aynı zamanda onları bir birey olarak kabul eder, onlara sevgi ve ilgi gösterir. Ebeveyn ile çocuk arasında sözel iletişim kanalları açıktır. Bu tutum içinde yetişen çocuklarda genellikle sosyal yeterlilik, beceri, yardımseverlik, bağımsızlık, düşüncelerini serbestçe söyleyebilen, arkadaş canlısı, diğer insanların gereksinimlerine duyarlı, kendine ve diğer insanlara saygılı, özgüven ve sosyal sorumluluk görülmektedir. (Sprinthall ve Collins’ten aktaran Tunç ve Tezer 2012) 
Açıklayıcı/otoriter çocuk yetiştirme stilinin çocuklarda “sağlıklı” ve “normal” davranışlarla ilişkili olduğunu belirtmektedirler. Bu konuda yapılan araştırmalar, genel olarak, anne babalarını açıklayıcı/otoriter olarak algılayan çocukların, diğer stillere kıyasla, psikososyal yeterlik ve olgunluk ölçümlerinde en yüksek; psikolojik ve davranışsal bozukluklarda en düşük puanları aldıklarını göstermektedir. 
İzin verici/şımartan anne babalar, çocuklarıyla çok ilgili, yani tepki verici olan ama onlardan çok az talep eden ve onları çok az kontrol eden anne babalardır. İzin verici/ihmalkar anne babalar ise ne talep edici ne de tepki vericidirler. Bu stile sahip anne babalar çocuklarını bir birey olarak kabul etme, onlara sevgi ve ilgi gösterme ve bir birey olarak olgunlaşmaları yönünde bir çaba göstermezler. 
Bütün bu çalışmaların ortaya koyduğu ortak bulgunun, çocuklarında özerklik ve psikolojik olgunluğu teşvik eden, iki yönlü iletişimi sürdüren, kontrolü şefkat ve kabul ile birleştirebilen, yani açıklayıcı/otoriter çocuk yetiştirme stillerine sahip anne babaların çocuklarında bütüncül bir olumlu benlik imajı ve daha yüksek bir kendilik değeri ve benlik saygısı geliştirmeyi destekler nitelikte olduğu söylenebilir. (Tunç, 2012)
Sonuç olarak bütün bu bulguların ışığında, otoriter stilin kabul ve ilgiden yoksun oluşunun çocuğun benlik saygısını olumsuz yönde etkilediği söylenebilir. Açıklayıcı/otoriter stil ile benlik saygısı arasındaki olumlu ilişkinin varlığı netleşirken, diğer stillerin benlik saygısıyla ilişkilerini irdelemeye yönelik çalışmalara gereksinim duyulduğu görülmektedir.

Kaynakça
Yavuzer H. (2005) Çocuğu Tanımak ve Anlamak 
Tunç, A. Tezer, E. (2012) Çocuk Yetiştirme Stilleri ve Benlik Saygısı Arasındaki İlişki, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi (2012) Cilt 3, Sayı 25

Kaynak Site Adı
Doktor Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/benlik-kavraminin-gelisiminde-ailenin-yeri

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ