Anksiyete ve Anksiyete Bozuklukları

aşımıza gelebilecek tehlikeleri kıymetlendirir

ve kendimizi daha inançlı, daha istenilen konumda tutmak için harekete geçeriz. Örneğin

bir öğrenci imtihanla ilgili tasa duymazsa ders çalışmayacaktır, hatta imtihanı bile umursamayıp

tahminen soruları ciddiyetle anlamaya çalışmayacaktır. Sonuç olarak da imtihanlarda

sergileyebileceği performansın çok altında performans sergileyecektir ve ulaşabileceği daha

başarılı durumlara ulaşamayacaktır. Birebir biçimde günlük hayatımız için de düşünecek

olursak yeniden telaş sayesinde kimi kollayıcı tedbirler alabiliyor ve kendimizi koruyabiliyoruz.

Kendimizi koruduğumuz şey kaza, yaralanma, hastalık üzere fizikî bir tehdit olabileceği üzere,

bedelsiz hissetmenin kaçınılmaz olduğu sıhhatsiz bağların duygusal zorluklarından ve toplumsal

ortamlarda çok uyumsuz ve çok dışlanan durumda saplanıp kalmaktan da telaş sayesinde

korunabiliriz. Hasebiyle derdin belirli bir seviyeye kadar fonksiyonel ve hatta gerekli bir şey

olduğunu söylemek mümkün. Ancak bir yere kadar korku bizim hayat kalitemizi artırırken,

belirli bir noktada sonra artık artan korku tam aksine hayat kalitemizi düşürmeye başlar.

Aslında bu çabucak her his için geçerli bir durumdur, bir yere kadar var olması fonksiyonelliği

artırırken hissimiz aşikâr bir seviyeyi aşarsa işlevselliğimizi bozmaya başlar. İşte bu noktada

“anksiyete bozuklukları” diye isimlendirilen sorunlar ortaya çıkar.

Pekala anksiyete/kaygı bozukluğu nedir?

Üstte anlattığım formda tasanın olması gerekenden çok daha şiddetli, uzun periyodik, ve

daha sık yaşanması; bununla birlikte kişinin hayat kalitesini düşürmesi ve fonksiyonelliğini

bozması dert bozukluklarına işaret eder. Tasa bozukluklarının iki temel belirti boyutu

vardır; biri ruhsal belirtiler oburu de duygusal belirtilerdir. Ruhsal belirtiler: kişinin

kontrolsüzlük, çaresizlik, sıkışmışlık, güçsüzlük algısıyla paralel giden bir bunaltı, iç daraltısı,

makûs bir şeyler olacak hissiyatı, karamsarlık ve ağır telaş halleridir. Bununla eş vakitli

olarak da kişi bedensel olarak da nefes daralması, kalp çarpıntısı, kan basıncının yükselmesi,

el ve ayaklarda soğuma, terleme, titreme, mide bulantısı, baş dönmesi üzere tesirleri ağır

halde yaşar. Kişi hem bu duygusal hem de bedensel semptomları denetim edip

dindiremediğinden ötürü kontrolsüzlük algısı yeterlice artar, hatta birçok durumlarda bireyler

çıldıracaklarını düşünürler. Bu da kişinin yaşadığı paniği daha da arttırır ve durum tahammül

edilemez bir kısır döngü halini alır. Bu durum ataklar formunda gelebildiği üzere kişinin

hayatının rutin bir kesimi halini de alabilir.

Kaynak Site İsmi
Hekim Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/anksiyete-ve-anksiyete-bozukluklari