Aile ve Çift Terapisi

ekleri üzere, evlilikte yaşanan meselelerle da nasıl baş edebileceklerini bilemiyor olabilirler. Bu genelde ergenlik devrine emsal bir süreçtir. Bireyler “benmerkezci” düşünüyor yahut münasebetlerinde “ben de burdayım”, “ben böyleyim” diyor olabilirler. Ben, benim hislerim, benim alışkın olduğum aile hayatı doğrudur üzere bir mantıkla karar alabilirler ve bu da karşı tarafın beklentilerini karşılamadığı sürece ilgide çatışmalara sebep olur.

Bireyler evliliklerinin birinci devirlerinde olan problemlerle kendileri baş edebileceklerini düşünürler lakin bazen bu bahiste yetersiz kalırlar ve evliliklerini negatif bir döngüye sürüklerler. Çözülmeden üstü örtülen meseleler öbür vakitlerde tekrar ortaya çıkmaktadır. Bir yanılgı yapıldığında kurulan bir “özür dilerim” cümlesi bazen yalnızca anı kurtarmak için kurulan bir kelamdır, değerli olan bunu telafi etmeye çalıştığınız, kendinizi anlatmaya çalıştığınız, neyin neden yaşandığına dair irtibata geçtiğiniz, karşı tarafın hislerini anlamaya çalıştığınız süreçtir. Sağlıklı bir irtibat kurularak bu mevzunun üzerinde durularak bir daha tekrarlanmaması daha mümkündür. Öteki türlü beşerler o an affetmiş olsalar bile bir sonraki tartışma da bunun tekrar yüzeye çıkması mümkündür. Bu durum evlilik kelam konusu olmayan duygusal münasebetlerde de genelde görmezden gelinebilir. Bireylerde genelde evlenince düzelir üzere bir inanış vardır, lakin evlenince bir uğraş göstermeden, ortak nokta bulunmadan düzelme genelde kelam konusu olmamaktadır.

Münasebet iki başka hayatı yaşayan insanın bir ortada olduğu ve ortak bir hayatı paylaşmayı amaçladıkları bir süreçtir. Bu ilgiyi kaliteli kılan da ortak noktada buluşabilmeleridir. Şahıslar farklı oldukları için değil, beklentileri farklı olduğundan ötürü beklentileri karşılanmadığından ötürü mutsuz olurlar. Bunu çözmenin en hoş yolu da sağlıklı bir bağlantıdır. Bireyler birbirlerini anlamaya çalışmalı ve karşı tarafın beklentilerini de karşılamaya çalışmalıdırlar.Böylelikle bağın içinde memnun olan bireyler münasebetlerinin de daha tatminkar olmasını sağlarlar. Birey karşı tarafın beklentilerini karşılayamayacağını belirtirse bu sefer kişi bu beklentiler onun için ne kadar vazgeçilebilir ona odaklanmalıdır. En doğrusu bu beklentilerin evlilikten evvel konuşulmasıdır, böylece evlilikte sürprizlerle karşılaşılmaz. Bu süreçte evlilik öncesi ilgi danışmanlığı da uygulanmaktadır.

Bağlantı kurarken karşılık verme odaklı değil, manaya odaklı dinlemek en doğrusudur. Kişi kendini, hislerini açıklarken siz kendinizi korumak için kuracağınız cümleyi düşünüyorsanız bu olması gereken bir bağlantı hali değildir. Bunun yanında suçlayıcı davranmak genelde kişiyi tahlile ulaştırmaktan çok bağlantıdaki tansiyonu arttırır. Bunun yerine “ben dili”’ni kullanmak daha verimli bir yoldur. “Yine geç geldin, kelamını tutmadın” üzere suçlayıcı cümleler yerine “Erken gelmeni çok isterdim, hoş bir gün geçirebilirdik, çok üzüldüm” üzere kendi hissinizi da kapsayan cümleler kurmak bağda daha olumlu bir tesir yaratır.

İlgideki bireylerde genelde beklentilerin karşı taraf tarafından anlaşılması beklenir ve dillendirilmez. Kişi dillendirmediği beklentinin olmasını beklerken de kendini yıpratır ve genelde karşı taraf ne olduğunu anlamaz. Kıymetli olan beklentilerin açıkça konuşulmasıdır. Zira karşı tarafın sizin beyninizi okuması imkansızdır. Herkes farklı aile yapılarından gelmekte, farklı beklentileri olan farklı bağlar deneyimlemektedir. Onun için kendinizi açıklamaktan çekinmemeniz en doğrusudur. Bireylerin birlikte vakit geçirme müddetleri, bu süreyi ne kadar verimli geçirdikleri, paylaşımları, itimat bağları, bağlantı biçimleri alakanın sağlıklı olabilmesi için kıymetli ögelerdir. Çift terapilerinde bu mevzular üzerinde de çalışılmaktadır.

Yukarda belirttiğim sorunların yanında aileler çocukları olduklarında bir rol daha üstlenirler. Aileye yeni katılan bireyle bir arada kendi ikili bağlarında yaşanan değişiklikler müspet olabileceği üzere negatif de olabilir. Bazen anne ve baba olduklarında, eş olmayı art plana atabilirler, hatta unutabilirler. Fakat unutulmamalıdır ki anne, baba olmak çok değerli bir rol olsa da bireyler eş olmayı asla art plana itmemeliler, birbirlerine vakit ayırmalılardır.

Bütün bu ve gibisi mevzularda çiftler kendi baş edemedikleri hususlarda bir terapistten yardım almaktan çekinmemelidirler. Bağ insanın hayatında çok yer kaplayan ve müspet ya da negatif tesiri kuvvetli bir dinamiktir. Düzgün bir bağ, evlilik yaşamak kişinin hayatında daha memnun, sıkıntılarla daha rahat baş edebilecek bir birey olmasını sağlar. Paylaşım, anlayış, gerçek bağlantı ve sevgi ile bağlantılar daha kaliteli yaşanabilmektedir.

Kaynak Site İsmi
Tabip Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/aile-ve-cift-terapisi5