Okul Öncesi Periyodun Kıymeti

aal bir halde etraflarını keşfederler, irtibat kurmayı öğrenirler ve etraflarında gördükleri şeylere dair fikirler oluşturmaya başlarlar. Okul öncesi devir, hayatın temelidir. Bu periyotta öğrenme suratı çok yüksektir. Çocuğun ne kadar keşfedebileceği, neler öğrenebileceği ve hangi süratle öğrenebileceği çocuğun etrafının ne kadar destekleyici olduğuyla ve çocuğa ne üzere imkanlar sunulduğuyla yakından bağlıdır. Erken ömür tecrübeleri çocuğun okula, öğrenmeye ve kendi marifetlerine dair geliştireceği tavırları belirler ve okul muvaffakiyetini tesirler. Okul öncesi devirde olumlu tecrübeler yaşayan çocuk okula, öğrenmeye ve kendi marifetlerine dair olumlu tavırlar geliştirir. Çocuğun erken yaşta olumsuz tecrübeler yaşaması ise onun bütün eğitim ömrünü etkileyecek sorunlar yaşamasına neden olabilir. Okul öncesi çağda olumsuz tecrübeleri olan çocuğun öz pahasının düşük olduğu, okulda ve okul sonrası ömürde düşük muvaffakiyet gösterdiği ve daha fazla davranış sorunu sergilediği bilinmektedir.

Eğitim hakkı farklı çocuklar için farklı pürüzler ile ihlale uğramaktadır. “4+4+4 eğitim sistemi” ile birlikte okula yeni başlayacak 5-5,5 yaş çocukların çok çeşitli külfetler ortaya çıkmaya başlamıştır. Çocukların bir kısmı, okula başlamamak için gelişim açısından “yetersiz” raporu almak zorunda kalmış, okula başlayanlar ahenk problemleri yaşamış, çocukların bir kısmı da ikinci devir kalem tutma ve yazı yazmaya geçildiği basamakta kâfi gelişmeyi gösteremeyip okulu bırakmak zorunda kalmıştır. Türkiye’de yapılan çalışmalara bakıldığında,okul öncesi eğitim 71 vilayette mecburî hale getirilmesine karşın okul devrine geçen çocukların okuma yazma çalışmalarında yetersiz kaldığı bilhassa dezavantajlı kümede yer alan ( fakir, göçmen vb) ailenin çocuklarının eğitimi yarıda bıraktığı yahut öğrenmekte zahmet çektiği görülmektedir.

Okula başlama, zihinsel, bedensel, duygusal ve toplumsal açıdan bir “hazırlıklı oluş” gerektirir. Bunun manası, çocuğun rastgele bir duygusal zorluğa uğramadan, kolaylıkla ve kâfi bir biçimde öğrenebileceği periyot olarak tanımlanır. Okula başlamak sırf okuma-yazma öğrenmek demek değildir. Bu noktada; okul öncesi eğitim kıymetlidir zira bireyin ömür uzunluğu edineceği hünerlerin temeli okul öncesi devirde atılır. Gerekli hünerleri edinerek okula hazır başlayan çocuklar beklentileri daha kolay karşılar. İlköğretime hazırlık kapsamında okuma-yazmayı öğrenmek, matematik süreçleri yapabilmek için gerekli marifetlerin kazandırılması lakin okul öncesi eğitim ile gerçekleşir.

Dünyanın pek çok ülkesinde eğitim sistemlerinin başlangıç süreci ile eş vakitli olarak uygulamaya konulan okul öncesi eğitim, ülkemiz eğitim öğretim sistemi içinde yalnızca 15 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Bu durum eğitimde aksaklıklara neden olmakla birlikte çocukların başka eğitim süreçlerini de etkilemektedir. Okul öncesi devirde dikkat edilmesi gereken mevzulardan birisi çocuğun hazır bulunuşluk seviyesidir. Hazır bulunuşluğun gerçekleşebilmesi için öncelikle olgunlaşmanın ve öğrenmenin gerçekleşmesi gerekmektedir. Örneğin; 6 yaşındaki bir çocuğun okuma yazmayı öğrenebilecek zihinsel seviyeye (yaş-zekâ- hudut sitemi koordinasyonu) sahip olması ve buna istek duyarak olumlu tavır sahibi olması hazır buluşluk seviyesini arttırmaktadır. Okul öncesi periyot çocuğun eğitime başlaması ve oyun devrinin yanı sıra eğitime hazırlığı açısından da hayli değerlidir. Bu süreçte çocuğun hem aile tarafından hem de öğretmenler tarafından desteklenmesi kıymetlidir.

Kaynak Site İsmi
Tabip Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/okul-oncesi-donemin-onemi