05.12.2023 - Safir Şehir Portalı & Firma Rehberi Teması
REKLAM ALANI

Korkmuyorum Ki

İnsanoğlunun tabiatı gereği hem yetişkinlik hem de çocukluk dönemlerimizde ihtiyaç olan ve bireyin kendi güvenliğini sağlama amaçlı olarak …

Korkmuyorum Ki
REKLAM ALANI

olurken, korkunun yaşamı çekilmez kılacak derecede olması da eşdeğer şekilde zarar verici boyutta olmaktadır.

Bireyin bebeklikten itibaren yaşadığı travma kaza ve hastalıklar da ilerleyen yaşlarda nedensiz gibi görünen ancak arka planda geçmişe ait izler içeren korkulara neden olabilir. Çocukların okul öncesinde belirgin korkular yaşaması doğaldır. Bu dönemde çocuklar: karanlıktan, yalnız kalmaktan, yükseklikten, farklı tür canlılardan, yabancılardan korkabilir.

Yetişkinler olarak çocuklarımızda nükseden korkulara karşı genellikle baskılayıcı ve korkuyu daha da artırıcı yöntemlere başvurmaktayız. Halbuki çocukların korkuları ile alay edilmemeli ve tam tersine korkularını paylaşabilmesi için ortam sağlanmalıdır. Bunda korkacak ne var ki, erkek adam korkmaz, kaç yaşına geldin gibi ifadelerle ne yazık ki baskı ve alay sonucu geçti gibi gözüken korkular çocuklarımızda şekil değiştirerek alt ıslatma, deri koparma, tik, kaygı gibi rahatsızlıklara yol açmaktadır.

Bazen de ebeveynler çocuğa korkuyu öğretebilir. Bu gibi durumla ailenin tutumu çok önemlidir. Ailenin maruz kaldığı deneyimlerde anne babanın verdiği reaksiyon da çocuğun vereceği tepkiyi etkiler. Köpekle ilgili herhangi bir olumsuz tecrübesi olmayan çocuğun, annesinin köpeğe karşı gösterdiği korku dolu tepkisinden sonra korkmaya başlaması buna örnek olarak verilebilir. Ayrıca ebeveyn ve çocuk arasında disiplin sorunu yaşandığında bırakıp giderim annesiz kalırsın, sokağa çıkma araba çarpar gibi ifadeler ya da ebeveynin kendi korkularını çocuğuna hissettirmesi olmayan korkuların çocukta meydana çıkmasına sebep olabilir ve malesef ki ortaya çıkan bu korkuların da geçmesi ayları alabilmektedir.

Bunların yanı sıra fazla korumacı, yaşına uygun sorumlulukların verilmediği ailelerde de çocuklar yeni deneyimler sırasında yoğun korku yaşarlar ve aile bireylerinden ayrılmakta zorlanırlar. Yaşına uygun sorumluluklar verilerek, cesaretlendirilen ve aile bireylerinin de problem çözme becerilerine sahip olan ailelerde ise çocukları yeni deneyimler sırasında korku yerine merak duygusu taşırlar.

Çocukların farklı zamanlarda değişik tür korkuları yaşamaları doğaldır. Önemli olan yaşanılan korkuların kronik hale gelmemesi için ebeveynin bazı hususlara dikkat ederek görmezden gelmemesidir:

  • Korkunun asıl sebebini bulmak korkunun kaybolmasında en önemli etkendir.

  • Çocuğunuz anlatmak istemiyorsa ona resim yaptırarak duygularını ifade etmesine yardımcı olabilirsiniz.

  • Karanlık korkusu, kabus gece korkuları gibi durumlarda uyuma esnasında ona eşlik etmek, hafif tonda müzik açmak, kısık bir gece lambası ya da koridor ışığı ile destek olmak sürecin daha çabuk atlatılmasın fayda sağlayacaktır.

  • Çocuklarınızın bazı korkuları televizyon kaynaklı olabilir bu nedenle onların izleyecekleri programlara ve programların sürelerine dikkat etmeliyiz.

  • Korkulan nesnelerin veya hayallerin komik tarafları bulunarak rahatlaması sağlanabilir.

Rüyasında görüp korktuğu şeyi çizerek üstüne komik figürler (bıyık, gözlük…) yapabilir ve birlikte gülebilirsiniz.

  • Koruyucu yaklaşım azaltılarak daha fazla sosyal ortama girmesine ve yeni tecrübeler edinmesine fırsat vermek de olası korkularını azaltacaktır.

  • Odasına karşı bir korku antipati oluştuysa odanın şeklini değiştirmek de faydalı olacaktır.

  • Korkuları çok çabuk kaybolmayabilir. Bu süreç oldukça uzun sürebilir ama önemli olan sonuç; kısa zamanda kaybolmuş korkular değil, tamamen kaybolmuş korkulardır.

  • Ve en önemlisi de korkularından ötürü çocuklarımızı asla utandırılmamalıyız.

Kaynak Site Adı
Doktor Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/korkmuyorum-ki

REKLAM ALANI
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ