Sanal Uyuşturucu = FOMO

Hayatımızın her anında faal olarak yer alan en büyük durumlardan biri hatta en büyüğü olarak ‘sosyal medya’ karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal medyadaki bilgi akışı çılgınlığı o kadar ağırdır ki bu bir mühlet sonrasında daima takipte kalınması gereken bir olgu olmaktadır.

FOMO; açılımı; ‘fear of missing out’ yani gündemi-gelişmeleri kaçırma korkusu ve bununla ilişkili olarak elinde daima akıllı telefonlar olan, uykusuz ve fonksiyonelliğini yitirmeye başlayan bir nesilden bahsedilebilir. Bu kaygının oluşmasındaki neden denetim gücünü elden kaybedeceğim niyeti ile ilişkilidir. Her an, her şeyden haberdar olmak isteyen kişi; rutin yapması gereken işlere kendini vermekte zorlanır zira gündem bir yandan onun denetimi dışında akmaktadır ve o takip edememektedir. Bununla temaslı olarak ‘nomofobi’ diye isimlendirilen telefona bağımlılık durumu ortaya çıkar.

Toplumsal medyada yer almamak ve yer alınca da istenilen ölçüde beğeni ve yorum almamak bireyde kendisinin ‘onaylanmayan ve beğenilmeyen kimse’ olduğu kanısını uyandırmaktadır. Bu da bireyin özgüveninde düşüş gerçekleşmesine yol açmaktadır.

“FOMO tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık mıdır?” sorunu sıklıkla duymaktayım. Şayet ömrünüzde toplumsal medya çok kıymetli bir rol oynuyorsa, uzak kaldığınızda kriz halinde çabucak toplumsal medya hesaplarınıza koşmak istiyorsanız yani mahrumluk belirtisi gösteriyorsanız, ona kavuştuğunuzda rahatlama hissi yaşıyorsanız ve toplumsal medya hesaplarınızdan uzak kaldığınızda mutsuz oluyorsanız; bu tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık durumuna ulaşmış demektir. Zira ömür kalitenizde önemli manada tahribata yol açmaktadır.

FOMO en çok Z jenerasyonu bireylerde yani 15-35 yaş ortası “internet çağı çocuğu” diyebileceklerimizde görülmektedir. Bilhassa de erkeklerde daha bariz olarak ortaya çıkmaktadır.

Daha çok bilgisayar başında çalışan bireylerde FOMO görülmektedir. Toplumsal medya sayesinde toplumsallaşan bireylerde de FOMO ortaya çıkmaktadır. Toplumsal medya ortadan kalktığında yalnızlaşan ve mutsuz bireylerdir.

Aile içerisinde de arkadaş etrafında de yüz yüze yani gerçek olan bağları zedelemektedir. Zira herkes elinde telefonuyla gerçek ömürden koparak, “sosyal engelli” bireylere dönüşmeye başlamaktadırlar.

Pekala ömrümüzde hiç mi yer almayacak? Tabiiki hayır. Fakat asıl olan şey tüm ömrümüzü sarıp sarmalayan bir emel olması yerine araç olması gerekmektedir.

Bundan kurtulmak birinci etapta kuvvetli olacaktır; ferdî olarak baş edemiyorsanız; artık hayat kalitenizde düşüş; bağlantılarınızda bozulmalar ve fonksiyonellikte meseleler yaşıyorsanız kesinlikle bir uzmandan takviye almanızı öneririm.

Kaynak Site İsmi
Tabip Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/sanal-uyusturucu-fomo