Çocuğun Dünyasında Teknolojinin Yeri

telerle meşgul olmadığı, can problemiyle baş edemediğinde,ulaşılabilirliğin kolay olması vb. nedenlerden bu cins araçları ziyadesiyle tercih edilebilir hale  getirmektedir. Bazen deruhsal meseleler yaşadığında (depresyon gibi) çocuk yalnız kalmak isteyip bu araçlarla fazla vakit geçirebilir. Ergenler arkadaşlarıyla sohbet edebilmek,oyun oynamak emeliyle da sıkça bilgisayar vb. kullanırlar.Böyle bir ortamda ergen kendini rahatlıkla tabir edebilmekte, kişiliğini ortaya koyabilmektedir.Özellikle utangaç,özgüven eksikliği olan, yalnız olduğunu hisseden,duygularını ve niyetlerini çoğunlukla lisana getiremeyen bireylerde bu bir cins bağımlılığa daha kolay dönüşmekte,sosyal ve duygusal ihtiyaçları karşılamak istese deaşırıkullanımçocuğun/ergenin aslında toplumsal gelişimini olumsuz etkilemektedir.Ergenin bu araçları nasıl kullandığı,ayırdığı müddet de değerlidir.

Erken çocukluk devrinden itibaren iseörneğin; televizyon izleyerek zamanının çoğunu geçiren çocukların genel gelişimlerinde gecikme  (otizm, mental retardasyon vb.) konsantrasyonu bozma,uyum sıkıntıları,duygusal denetimde zayıflık,dil ve konuşma sıkıntıları ortaya çıkmaktadır.Ayrıca izlerken pasif kalmaları nedeniyle küçük çocuklar tırnak yeme,parmak emme vb. davranışlara daha fazla meyil göstermektedirler.Bu cins araçların içinde maruz kaldıklarında birtakım çocuklarda kuvvetli toplumsal güdülenmeden mahrum olmakta,duygularını ve fikirlerini paylaşma dileği duymamaktadırlar.Böylece içsel dünyalarını da çevreyle uygun lisana dökmeyi aramadıkları içinde etrafla bağlantıları kesilmektedir.Oysa çocuk büyüdükçe lisan toplumsal etkileşim için kıymetli bir hale gelir.Bu devirde çocuğun aile ortamında ve etrafıyla aktif bir bağlantı ağına muhtaçlığı vardır.Aile içi bağlantının gerçekleştiği ortamda büyüyen çocuk bu araçlara daha az ilgi  gösterecek ve sosyal marifet kazanacaktır.Yapılan araştırmalarda; televizyondaki  filmlerde yahut oynadıkları oyunlarda saldırgan davranışları gören çocukların bunu taklit ettikleri ortaya çıkmıştır.İzlenilen şeyler çocuklarda model alma,kendini özdeşleştirme(örn; üstün kahramanın yaptığı davranışları taklit ederek uçmaya çalışma gibi),ergenlerde ise hakikat ve kabul edilebilir olma olarak gerçekleşmektedir.Bu nedenle çocuğun oynadığı oyunların yahut izlenilen programların içeriği ve yaşa uygunluğu kıymetlidir.Özellikle gelişim süreci devam eden çocuklar öğrenmeleri boyunca daha az seçicidirler ve müşahede yoluyla öğrendiklerini daha çabuk benimserler.Somut düşündükleri için de herşeyi gerçek zannederler. Örn;izlenilen sinema kahramanlarının  gerçekten öldüğünü,vurulduğunu yani ziyan gördüğünü düşünürler.Üstelik saldırganlığa ve şiddete karşı duyarsızlaşırlar.Bu süreç on yaşına kadar devam eder.On yaşından itibaren soyut düşünme başlar ,gerçek ve hayali ayırt ederler. Biz yetişkinler maruz kaldığımız bu tıp şeylerin birçoklarının gerçekle örtüşmediğini yahut bir çeşit kurgu olduğunu biliriz. Bunlara dikkat ettiğimizde bilgisayar, televizyon vb. araçlar eğitici ve öğretici olabilmektedir.Anne-babaların sağlıklı model olmaları(örn; meskene geldikleri andan itibaren televizyonu tercih etmeme,uzun müddet bilgisayar  başında vakit geçirmeme üzere.),gerçek bir halde çocuğu yönlendirebilmeleri (örn; okulöncesi periyottaki çocuğa kendi başına yemek yeme alışkanlığı kazandırırken eline tablet vermek yahut konutun her yerine bu cins araçlar koyulduğunda vazgeçilmez yapmak)her çeşit oyun ve sineması gerçek sonların konulduğu çerçevede verebilmeleri( Televizyonun3-6 yaştagünde ortalama azamî bir saat, okul çağındaysa  iki saatten az ve aralıklı formda seyredilmesi gibi), bu mevzuda kararlı ve dengeli olmaları gerekir. Çok kullanımın bir cins davranışsal bağımlılık olan teknoloji bağımlılığına dönüştüğüdurumlardaysa uzman dayanağı almak yararlı olacaktır

Kaynak Site İsmi
Tabip Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/cocugun-dunyasinda-teknolojinin-yeri