Çocuk ve Ergenlerde Depresif Belirtiler ve Aile İlgisi

Çocukluk çağında depresyon belirtilerinin varlığı, yakın bir vakit öncesine kadar kabul edilmemekteydi; çocuğun gelişimini tamamlamamış bir birey olması ve kendini bir yetişkin kadar söz edemiyor oluşu bunun esas sebebiydi. Günümüzde, yapılan araştırmalar göstermektedir ki çocuklukta da depresif belirtilerin varlığı sıklıkla gözlemlenebilir. Erkek ve kız çocuklarında depresyon teşhis oranları açısından rastgele bir fark yoktur lakin depresif bozukluğun görülme oranı kızlarda 12 yaşından sonra yükselirken. başlarken, erkeklerde 9 yaşından sonra düşmeye başlar.

Ergen ve çocuklarda depresyon varlığı incelendiğinde, ailede en az bir kişinin de depresyon belirtilerine sahip olduğu görülür. Bilhassa  çocuk ve ergenlerin 1. Dereceden yakın olan anne ve babalarda gözlenen, tedavi edilmemiş depresyon; çocuklardaki depresif belirtileri %50 oranında arttırmaktadır. Annenin yahut babanın depresif tavırları, model alarak davranışsal ve duygusal gelişimini sağlayan çocuk ve ergenlerin de olumsuz his, niyet ve davranışları benimsemesine sebep olur.

Çocuklarda depresyon; uyku ve yeme bozuklukları, tepkisizlik, konsantrasyon bozuklukları ile kendini gösterir. Anne ve babaların depresif tavırları eşliğinde ruhsal tedavi sürecine başlayan çocukların, ailelerinin de psikoterapiden geçmesi değerlidir. En azından terapi sürecinde iş birliği içerisinde olmaları gerekir. Her iki ebeveynde de depresyon varlığının oluşu, çocukluk çağı depresyonuna yakalanma riskini büyük oranda arttırır.

Aile ortamının olumsuz olması, ergenlikte intihar fikirlerini de arttırmaktadır. Cezalandırıcı, irtibat kurma marifetinden uzak ve daima ergenle çatışan anne babalar, olumsuz his durumu arttırırlar. Aile çatışması, anne ve babaların ergen çocuklarının davranışlarını denetim etmek istemelerinden de kaynaklanır. Ergenlik periyodunda intihar fikri epeyce değerli ve dikkate alınması gereken bir depresyon belirtisidir. Risk altındaki gençler ve çocuklar büyük bir dikkatle takip edilmelidir. Kesinlikle ruhsal takviye almalıdır. Ruhsal dayanağın yanı sıra aile tavrının olumlu hale getirilmesi için aile terapileri de kıymetlidir.

Depresyonla başa çıkmada toplumsal takviye değerlidir, toplumsal dayanağın işe yaraması için aile ve arkadaşların destekleyici ve olumlu yaklaşımlar içerisinde bulunması gerekir. Burada kast edilen depresif bireyin her dediğini yapmak ve onu gerekli gereksiz durumlarda daima onaylamak değildir. Yalnızca anlaşıldıklarını, sevildiklerini ve korunduklarını bilmeleri bile depresyonla başa çıkmaları için onlara düzgün gelecektir. Ergenlik devri, erkek ve kızlarda hormonların tesirinin ağır olduğu ve kimlik arayışlarının yaşandığı bir periyottur. Anne babaların evvel kendilerindeki meselelerin, sonra da çocuklarındaki problemlerin farkına varabilmeleri kıymetlidir.

Kaynak Site İsmi
Tabip Takvimi
https://www.doktortakvimi.com/blog/cocuk-ve-ergenlerde-depresif-belirtiler-ve-aile-iliskisi